MOLİVOS’DA HER ŞEY GÜZEL MUSAKKA HARİÇ

Ege’de ki Yunan adalarının bazıları bize kuş uçuşu kadar yakın. Karşıdan bakıp durduğumuz bu adalara feribotlarla günübirlik seyahat yapmak çok kolay. Bu fırsattan yararlanarak eşimle birlikte Ayvalık’tan hareketle Midilli adasına gidiyoruz. Feribot, Cunda adasını geçtikten biraz sonra Midilli şehrinin binaları gözle ayırt edilebiliyor. Bir buçuk saatin sonunda yeşil bir dağ  yamacına yaslanmış, denize doğru indikçe bina sayısı artan şirin görünüşlü Midilli şehrinin limanına yanaşıyoruz. Tepedeki kale ve eski oldukları belli bir kaç kilisenin çatı ve kuleleri şehrin derin bir tarihi olduğuna dair ilk izlenimleri veriyor.

Ertesi gün bir araba kiralayarak adanın kuzeyine doğru yola çıkıyoruz. Şehrin dışına doğru uzanan yol zeytin ağaçları arasından geçiyor. Midilli adası, Yunanistan’ın en çok zeytin ağacı bulunan adası. Yol zaman zaman tepelere doğru kıvrılarak yukarı  çıkıyor ve  iniyor. Yükseldikçe, zeytin ağaçları yerlerini çam ağaçlarına bırakıyor. Bu yer değiştirme sırasında her iki ağaç türünün iç içe geçtiği durumlardaki görüntü etkileyici. Bizim Ege kıyılarını andıran bir doğa içinde yola devam ediyoruz. Adanın oldukça kuzey bir noktasına ulaştığımız yerde bir virajı dönünce şaşırtıcı bir manzara ile karşılaşıyoruz. Orhan Veli’nin “ Gemlik’e doğru denizi göreceksin, sakın şaşırma “ dizesini hatırlatan bir görünüm. Bir tepe üstünde görkemli bir ortaçağ kalesi ve altında denize doğru inen dik yamaç üzerine serpiştirilmiş , eski oldukları uzaktan belli, güzel çatılı evlerin oluşturduğu Molivos kasabasını hayranlıkla seyrediyoruz. Kasabaya yaklaştıkça, dik yamaçtaki evlerin güzelliği ve karakteristik yapıları daha da belirginleşiyor.

Arabayı park edip kasabanın alt ucundan kaleye doğru yürümeye başlayınca bizi heyecanlandıran bir görüntü karşımıza çıkıyor. Bir Osmanlı çeşmesi yolun başında kasaba tarihinin bir döneminin simgesi olarak duruyor. Çeşmenin yanından yukarı doğru çıkan parke taşlı ve dar yol üzerinde avlulu ve bazıları cumbalı evler aşina olduğumuz tip binalar. Biraz daha yukarıda, altı geçit olan bir binayı geçince sağ tarafta bizi yine heyecanlandıran bir başka görüntü ile karşılaşıyoruz. Üst tarafı yıkılmış bir minare ve yanındaki büyük bina buranın eskiden bir cami olduğunu hemen belli ediyor. Binanın kubbesi yok ama avludaki kemerli yapılar ve çeşme kalıntısı binanın eski halinden geri kalanlar. Bina, artık sanat amaçlı aktiviteler için kullanılıyor ve üzerinde eskiden bir cami olduğunu belirten bir bilgi yok.

Eski caminin biraz ilerisinde, denize bakan yamaçta Molivos’un ihtişamlı kilisesi yer alıyor. Avludan görünen manzara çok güzel. Kilise binasının alt tarafındaki kemerli yapılar bu binanın da bir Osmanlı yapısının üzerine yapılmış olduğu izlenimi veriyor ama bunu doğrulayacak bir bilgi yok.

Bu bölgede dik parke yol üzerinde iki tarafta lokantalar ve hediyelik eşya dükkanları var. Biraz daha yürüyüp yokuşun üst tarafına ulaşınca şirin bir fırın yanında yine bir Osmanlı çeşmesi bulunuyor. Kasabanın ana yolunun iki ucundaki mahzun çeşmeler artık su temin etme işlevinin yapmasalar bile ziyaretçilere kasabanın Osmanlı dönemini hatırlatıyorlar.

Akşam limanda yemek yediğimiz tavernada buzuki çalan orta yaşlı çalgıcı bir kaç masada Türk turist olduğunu fark edince Türkçe şarkılarda söylüyor. Bir Türk turist, Yunanlı taverna sahibi ile çiftetelli oynuyor.

 Yemek için her zamanki gibi önce bir “ Greek salata” ve yanında bazı deniz ürünleri ısmarlıyoruz. Eşim musakka da istiyor. Ertesi gün sabah güne erken başlamak zorunda kalıyoruz. Musakkadan dolayı eşimin bağırsakları bozuluyor. Yunanistan’a bir çok seyahatimiz oldu. Yemek konusundaki izlenimimiz hep olumlu oldu. İlk defa böyle bir tecrübe yaşadık. Ertesi gün tavernanın önünden geçerken içeri girip yaşadığımız sıkıntıyı anlattım. Kasadaki kişi şaşırdı. Samimi olarak üzüldüğünü hissettim. Gıda zehirlenmesi yaşayanların başından geçenler konusunda mekan sahiplerini bilgilendirmelerini  çok önemli bulurum. Böyle bir geri bildirim, iyi niyetli bir yeme-içme kuruluşuna farkında olmadan yaptıkları bir yanlış uygulamayı tekrarlamama konusunda önemli bir uyarı olur. Sorumsuz tavır alan mekanları da şikayet etmek gerekir tabii.

Molivos tarihi ve doğal güzelliği ile bir çok turistin ilgisini çekecek bir yer. Kasabanın Osmanlı geçmişi adayı biz Türkler için daha da ilginç yapıyor. Molivos’u beğendik. Musakanın neden olduğu sıkıntı gezinin  keyfini bozmadı.

Prof. Dr. Nezih Müftügil

Eylül 2019

Print Friendly, PDF & Email