BU RESTORANDA KORONAVİRÜSE KARŞI ÖNLEM ALINMIŞTIR

Koronavirüs tüm dünyada hayatı altüst etti. Virüsün neden olacağı hasarın ne boyutta olacağını kaygı içinde bekliyoruz. Sağlık yanında ekonomik olarak da hayatımızı çok etkileyeceği anlaşılıyor. Virüsün etkisinin azalması sonrasında da ortaya çıkacak bir dizi sorunla mücadele etmek zorunda kalacağız.

Alınan önlemler kapsamında yakın zamanda yeme-içme mekanları da kapatıldı. Bunu anlayabiliyoruz. Çünkü, virüs insandan insana geçiyor ve yeme-içme mekanları da insanların yakın temas içinde olduğu sosyal mekanlar. Virüsün yayılma hızının önümüzdeki bir iki ay içinde yavaşlayacağı belirtiliyor. Bununla birlikte, virüs için uygun bir aşı veya ilaç bulununcaya kadar  virüs  insanlar arasında yayılmaya devam edecektir. Bu nedenle, yeme-içme mekanları tekrar faaliyetlerine başlasalar bile bu mekanlarda virüsün yayılmasına yönelik önlemlerin devam etmesi gerekecektir.

Virüsün insanlara bulaşma mekanizmasını artık iyi biliyoruz. Virüs taşıyıcı insanın hapşırma veya öksürmesi sırasında ağzından çıkan partiküllerden kaçınmamız gerekiyor. Bu nedenle, insanlarla yakın temasta olmamalıyız. Bu partiküller ayrıca yüzeylerde tutunabiliyor. Bu yüzeylere dokunduktan sonra elimizle ağzımıza veya burnumuza temas edersek virüsü yine vücudumuza alabiliyoruz. Dolayısıyla, insanlarla emniyetli bir temas mesafesinde kalmak ve ellerimizi iyi yıkamak şeklinde çok vurgulanan iki önlemi iyi uygulayabilmeliyiz.

Yeme-içme mekanlarında alınması gereken önlemlerde haliyle bu iki hususa odaklanmalıdır. Bu mekanlarda virüs bulaşmasında rol oynayacak insanlar iş yerinde çalışanlar ve müşterilerdir. Bu nedenle, alınması gereken önlemler bu iki grup insanı kapsayacak şekilde planlanmalıdır.  Sağlık Bakanlığı tüm vatandaşlar tarafından alınması uygun görülen hususları 14 madde olarak açıkladı. Bu önlemleri medyada sıklıkla görüyor ve uygulamaya çalışıyoruz. Aynı prensipler üzerinden giderek yeme-içme mekanları içinde   10 maddelik bir önlem listesi önermek isterim;

  1. Önümüzdeki dönemde gastronomi sektöründe tüm işletmelerde iş sahipleri ve yöneticiler çalışanların sağlık durumunu çok yakından ve hatta günlük olarak takip etmelidirler. Grip benzeri semptomlar gösteren bir çalışan süratle işletmeden uzaklaştırılmalı ve tedaviye yönlendirilmelidir. Bu günlerde Japonya ve Kore’de bazı itibarlı gastronomi kuruluşlarının tüm personellerinin işe giriş öncesinde ateşlerini ölçerek sağlık durumlarını takip etme uygulamalarını  abartılı bir önlem gibi değil ama sorumlu bir yaklaşım olarak görmeye alışmalıyız.
  2. Çalışanlara virüs bulaşmasının nasıl olduğu ve hangi önlemlerin alınması gerektiği konusunda eğitim verilmelidir. El yıkama, eldiven kullanma, tokalaşmak , öpüşmekten kaçınma , çalışırken mümkün olduğu kadar sosyal mesafeye dikkat etme gibi konular özellikle vurgulanmalıdır. İşletme içinde bu bilgileri içeren posterler ve bilgi notları bulundurulmalıdır.
  3. İşletmede el yıkama lavaboları gözden geçirilmeli, buralarda devamlı olarak ılık su, sıvı sabun, el dezenfektanı ve kağıt havlu bulunduğundan emin olunmalı ve  lavaboların uygun şekilde kullanıldığı yöneticiler tarafından  takip edilmelidir. Bu virüsün hayatımıza soktuğu en yararlı davranış değişikliğinin el yıkama olduğunu söyleyebiliriz. El yıkamanın önemi hayatımızın hiç bir döneminde bu kadar vurgulanmadı ve çoğumuz ellerimizi ne kadar az ve uygun olmayan şekilde yıkadığımızı fark ettik.
  4. Uygun temizlik ve dezenfektan maddeleri belirlenmelidir. Alkol esaslı ve klorlu dezenfektanlar virüslere karşı daha etkilidirler. Çalışanların elle temas ettiği yüzeyler bir işletmede virüsün en çok bulunabileceği yüzeylerdir. Bu noktalar belirlenmeli , bu yüzeylerin etkin şekilde temizlendiğinden ve dezenfekte edildiğinden emin olunmalıdır.
  5. Virüsler yüksek sıcaklıkta ölürler. Bu nedenle gıdalar iyi pişirilmelidir. Pişirilmeden tüketilecek gıdaların hazırlığı sırasında mutlaka eldiven kullanılmalıdır. Pişirilmeden tüketilecek sebze ve meyveler bol su ile yıkanmalıdır.
  6. Yeme-içme mekanlarında virüs işletmeye müşteriler tarafından da taşınabilir. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde işletmelerin kapasitelerine göre daha az sayıda müşteriyi tercih etmeleri uygun olacaktır. Böylece müşteriler arasında daha emniyetli bir sosyal mesafe sağlanabilir.
  7. Müşterilerin elle temas etme ihtimali olan tüm yüzeyler belirlenmeli ve bu yüzeylerde de etkin temizlik ve dezenfeksiyon yapılmalıdır. Masalar, masa örtüleri, sandalye, menüler özellikle temiz tutulması gereken yüzeylerdir. Tabak, çatal, kaşık gibi malzemenin de temizliğinden emin olunmalıdır.
  8. Çalışanlarda müşterilere sosyal mesafeye dikkat edecek şekilde yaklaşmalıdırlar.
  9. Yeme-içme mekanlarının giriş noktalarında ve müşterilerin bulunduğu alanlarda el dezenfektan dispanserleri bulundurulmalı ve müşteriler bu dispanserleri kullanmaya yönlendirilmelidir.
  10. Bir süre açık büfe uygulamalarından vaz geçilmelidir. Bu tür servislerde gıdalar ağızdan çıkacak partiküllere karşı korumasızdır. Açık büfelerde ortak kullanılan servis ekipmanları da virüs bulaşmasına neden olabilir.

Bu uygulamaları özenli bir şekilde yaparak bu sıkıntılı dönemde yeme-içme mekanlarını korona virüs bulaşmasına karşı daha güvenceli hale getirebiliriz.

 

Prof. Dr. Nezih MÜFTÜGİL

Mayıs / 2020

Print Friendly, PDF & Email